Popüler Yayınlar

30 Aralık 2007 Pazar

İBRADI TÜRKÜLERİ OYUNLARI (MEHMET UZUN)

İbradı - Çöğre Ağacında Biter Mi Korum

Çöğre de ağacında anam biter mi korum (vay vay)
Mapusta yatana gelir mi ölüm
(vay) Bize Hak'tan geldi anam ayrılık zulüm (vay vay)

Dolan dolan daş dibinde yatalım
Böyle de böyle olmayacak kolayına bakalım

(ah) Eşerim eşerim anam temel bulunmaz (vay vay)
Eşmeyeyim derim sevda durulmaz
Alnı da kırkmalının anam boynu vurulmaz (vay vay)

Gel güle güle ayrılalım ağlama
Ben yolcuyum beni yoldan eyleme

(ah) Kayalarda olur anam geyik tekesi (vay vay)
Esnedikçe gül kokuyor nefesi
(ah) Ben ölürsem kimler olacak buraların efesi (vay vay)

Yar yandım göğsünün düğmelerine
Anan seni vermez değmelerine
Türkü Adı: Çöğre Ağacında Biter Mi Korum
Yöre: İbradı - Tüm Türküler »
Kaynak: Sami Demircioğlu
http://turku.sitesi.web.tr

İbradı - Kara Kabak Kökeni

Kara kabak kökeni
Ellere batmaz dikeni
Mevla'm sabırlar versin
Hasiretlik çekeni

Varvara Hamide'm varvara
Gül kondurdum şalvara
Öldüm yalvara yalvara

Su gelir kütüğüden
İçilmez köpüğünden
Yılan olsam sarılsam
Kızların topuğundan

Öyledir Ayşe'm öyledir
Aşk adamı söyledir
Sevdalara saldırır

Su gelir millendirir
Bahçeyi göllendirir
Zamanenin kızları
Dilsizi dillendirir

Varvara Hamide'm varvara
Gül kondurdum şalvara
Öldüm yalvara yalvara

Türkü Adı: Kara Kabak Kökeni
Yöre: İbradı - Tüm Türküler »
Kaynak: Sami Demircioğlu

http://turku.sitesi.web.tr

İBRADI TÜRKÜLERİ OYUNLARI (MEHMET UZUN)




İbradı - Çöğre Ağacında Biter Mi Korum

Çöğre de ağacında anam biter mi korum (vay vay)
Mapusta yatana gelir mi ölüm
(vay) Bize Hak'tan geldi anam ayrılık zulüm (vay vay)

Dolan dolan daş dibinde yatalım
Böyle de böyle olmayacak kolayına bakalım

(ah) Eşerim eşerim anam temel bulunmaz (vay vay)
Eşmeyeyim derim sevda durulmaz
Alnı da kırkmalının anam boynu vurulmaz (vay vay)

Gel güle güle ayrılalım ağlama
Ben yolcuyum beni yoldan eyleme

(ah) Kayalarda olur anam geyik tekesi (vay vay)
Esnedikçe gül kokuyor nefesi
(ah) Ben ölürsem kimler olacak buraların efesi (vay vay)

Yar yandım göğsünün düğmelerine
Anan seni vermez değmelerine
Türkü Adı: Çöğre Ağacında Biter Mi Korum
Yöre: İbradı - Tüm Türküler »
Kaynak: Sami Demircioğlu
http://turku.sitesi.web.tr



İbradı - Kara Kabak Kökeni

Kara kabak kökeni
Ellere batmaz dikeni
Mevla'm sabırlar versin
Hasiretlik çekeni

Varvara Hamide'm varvara
Gül kondurdum şalvara
Öldüm yalvara yalvara

Su gelir kütüğüden
İçilmez köpüğünden
Yılan olsam sarılsam
Kızların topuğundan

Öyledir Ayşe'm öyledir
Aşk adamı söyledir
Sevdalara saldırır

Su gelir millendirir
Bahçeyi göllendirir
Zamanenin kızları
Dilsizi dillendirir

Varvara Hamide'm varvara
Gül kondurdum şalvara
Öldüm yalvara yalvara

Türkü Adı: Kara Kabak Kökeni
Yöre: İbradı - Tüm Türküler »
Kaynak: Sami Demircioğlu

http://turku.sitesi.web.tr

Prostadın düşmanı olan iki ürün

Prostadın büyümesini engelliyor, ülsere iyi geliyor.

Hazanbel, diüretik ve endekron salgılarını düzenleyicidir. Prostat büyümesini durdurucu özelliktedir. Spazm çözücü olup; sindirim sistemi hastalıkları, mide ve bağırsak ülserlerine karşı başarıyla kullanılmaktadır.

Kereviz tohumu da idrar yolları antiseptiği, diüretik ve idrarda albumin fazlasını giderir. Kan temizleyici özelliktedir. Bütün salgı bezlerinin çalışmasını artırır.

Mideyi güçlendirir ve safra ifrizaatını artırarak rahatlatır, aynı zamanda ödem sökücüdür.

Isırgan yaprağı ise prostat büyümesi ve prostat hastalıklarıyla ilgili sıkıntıları ortadan kaldırır. İdrar artırıcıdır, idrarda kan görülmesi, bakteri gelişmesini önleyici ve yok edicidir. İdrar yolları hastalıklarını iyileştirici ve kan temizleyici olup, vücuttaki ödemi çözücüdür. Demir eksikliğini giderici ve organizmayı uyarıcıdır.

13 Aralık 2007 Perşembe

YAŞLANMANIN DURDURULMASI, İNSANLAR UZUN YAŞAYAÇAK , 200 YAŞINA KADAR YAŞAMAK HAYAL DEĞİL ,OKUYUN BAKIN



ABD'nin en ünlü uzmanı, hormon tedavisiyle yaşlanmanın durdurulabileceğini iddia etti SAĞLIK UZUN YAŞAMANIN SIRLARI YANINDA TIP DÜNYASINDA GELİŞMELER OLUYOR

ABD’NİN en ünlü anti-aging uzmanı Hong Kong asıllı Dr Edmund Chein (59), Alman Bild am Sonntag gazetesine konuştu. Chein, hormon tedavisiyle yaşlılığı durduracağını ve hatta insanları gençleştirebileceğini söyledi. Chein’e göre, bu hormon uygulamasıyla insanlar yakında 200 yaşına kadar yaşayacak. Chein, yaşlılığın kendisine göre ölüme sürükleyen bir hastalık olduğunu ve bu yüzden yaşlanmayı tedavi etmek gerektiğini düşünüyor. Chein şöyle konuştu:

“ÖrneĞİn genetik olarak 90 yaşına kadar yaşaması mümkün olan birini ele alalım. Bu süreci 120, 150 hatta 180 yaşına kadar çekebiliriz. Yani ölümü erteletebiliriz” diye konuştu. “70 yaşındaki birinin kendisini 40 yaşında gibi hissetmesini sağlamanın kolay olduğunu, hatta vücut fonksiyonlarını da yine hormon terapisiyle gençleştirebiliriz” diyen Chein, 40-70 yaş arasındaki hastalarına büyüme hormonu, DHEA, ostrojen, progesteron, pregnenolon, meltonin hormonları verdiğini belirtti.
M.UZUN SELAM VE SEVGİLER <<<½{[]}\|}\|#½<££$$#$£#

1 Aralık 2007 Cumartesi

ÇÖĞRE AĞACI İBRADI MAŞAT ÇUKURVİRAN ORMANA ÜRÜNLÜ (UNULLA) DÜZLEN


Çöğre Ağacı...Antalya’nın İbradı ilçesinin Maşat mahallesinin türkülerinden biridir Çöğre Ağacı. Yörede çitlembik ağacına çöğre adı verilir. Çöğrenin korumunun, yani toplu halde bulunan küçük meyvelerinin öğütülerek una karıştırıldığı da olurmuş eskiden. Maşat, İbradı merkezine 8 km uzaklıktadır. Türküleri ve insanlarının sıcaklığı, cana yakınlığı ve müziğe olan tutkularıyla bilinir. “Şu Maşat’ın kızları/ Baygın bakar gözleri/ Gözlerine bakarken/ Kaybettim öküzleri” türküsü meşhurdur. Bu yöre müziğinde vurmalı çalgılardan tef çokça kullanılır. Oyunlarda kaşık yaygındır. Bir düğünde ya da eğlencede 5-6 tefçi yan yana oturur, önlerine bir ateş yakarlar. Tefçilerin arkasına da türkülere katılacaklar oturur. Düğün sahibi bu grubun içkisini verir. Ama gene de o düzene gelenler koltuklarının altlarına içkilerinin kıstırır gelir. Gevşeyen tefler ortadaki ateşte ısıtılır ve gerdirilir. Kınaya, gelin almaya giderken de tefler çalınarak gidilir. Teflerin çıkardığı sesler gizemli ve dayanılmaz bir ahenk oluşturur. Tef çalmaktan yorulanlar tefi bir başkasına verir dinlenir ya da oyuna kalkar. Çöğre Ağacı türküsü çok eski bir türküdür. Bir sevdayı anlatır ama belli ki kavuşulamayan bir sevdayı...Temelli kavuşulamasa da zaman zaman taş diplerinde birlikte olunmaktadır. Türkü yakıcı, öteki dünyada kavuşacağına inammaktadır sevgilisine. “Verin martinimi” diyerek silahından medet umar! Bu türküyü İbradı türküleri ve halkbilim ürünlerini araştıran Sami Demircioğlu derlemiştir. Kaynak kişi olarak eşi Sevil Demircioğlu’nun adı geçse de türküyü 1895-1980 yılları arasında yaşayan Bayramoğlu Hasan’la 1914 doğumlu Teke Mustafa’dan dinlemiştir. Baba oğul bu kişiler hem def çalıp türkü okumakta hem de oyun oynamakta mahir insanlarmış. Türkünün sözleri şöyle:“Çöğre ağacında anam biter mi korum Mapusta yatana gelir mi ölümBize Hak’tan geldi anam ayrılık zulümGel güle güle ayrılalım ağlamaBen yolcuyum beni yoldan eğlemeGüz gelsin de anam sıyıralım çöğreyiKoynumda sakladım pullu çevreyiNe sen gelin oldun anam ne ben güveyiKız yandım göğsünün düğmelerineAnan seni vermez değmelerineYalılarda olur anam geyik tekesiEsnedikçe gül kokuyor nefesiBen ölürsem kimler olacak o yarimin efesiDolan dolan taş dibinde yatalımBöyle böyle olmayacak kolayına bakalımEşerim eşerim anam temel bulunmazEşmeyeyim derim sevdam durulmazAlnı kırkmalımın anam boynu vurulmazUrgan urgan urgan can cana kurbanÜç gelinden örtünmedim bir telli yorganİkindin güneşi anam vurdu hayataSulu sulu şeftaliler döndü bayataAnan şilvarını mavilere boyataGel güle güle ayrılalım ağlamaBen yolcuyum beni yoldan eğlemeYalılarda olur anam kınalı tavşanYarin koynunda da tez olur akşamVerin martinimi yare kavuşamDolan dolan taş dibinde yatalımBöyle böyle olmayacak kolayına bakalımNotlar: Korum: çöğre çicek ve meyvelerinin toplu hali.Yalı: Sözlüklerdeki anlamının ötesinde dağ eteklerinde hayvanların bulunduğu yerler kastediliyor.Şivar: Şalvar

15 Kasım 2007 Perşembe

NAR TANESİ MUCİZELERİ



Nar tanesi "İBRADI< KONYA <"İŞTE MUCİZE £ M.UZUN
Şimdi tam zamanı. Şeker hastaları için birebir. Sadece bu da değil, bakın nelere çare oluyor.
Nar şifa kaynağı. Narın şifalı özelliklerinden en iyi şekilde faydalanabilmek içinse ya meyveyi tazeyken yemeli ya da taze sıkılmış suyunu içmeli. İşte nar mucizesi...

Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, kalbi kuvvetlendiren nar suyunun, karaciğer zafiyetini giderdiğini, mide iltihabını ve ağrısını geçirdiğini söyledi.

Nar meyvesinin yüzde 15'inin karbonhidrat, yüzde 0,8'inin protein olduğunu, ayrıca B1 ve B2 vitaminleri ile kalsiyum, fosfor ve demir bakımından zengin olduğunu ifade eden Karadeniz, "Nar mideyi temizlemekte, deniz tutmasına karşı iyi gelmektedir. Ayrıca nar içindeki zarları ile yendiğinde mide ülserini iyileştirmektedir." dedi.

Nar suyunun böbrek ve karaciğer hastalıklarına karşı çok faydalı olduğuna dikkati çeken Turan Karadeniz, şu bilgileri veriyor:

• Nar suyu yüksek tansiyon hastalığının tedavisinde, kalp ağrılarında, basur hastalığının tedavisinde faydalı olmaktadır.
• Böbrek zafiyetine karşı nar suyu içilmesi yararlıdır.
• Nar suyunun harareti giderici özelliği bulunmakta, şeker ve kurdeşen hastalığına iyi gelmektedir.
• Kalbi kuvvetlendiren nar suyu, karaciğer zafiyetini gidermekte, mide iltihabını ve ağrısını geçirmektedir.
• Nar ekşisi şeker hastalarına tavsiye edilmektedir.
• Nar şırasının şekerle hazırlanan şerbetinin idrar söktürücü özelliği vardır.
• Romatizma ağrılarının hissedildiği eklem ve uzuvlara nar şırası sürüldüğünde, ağrı kesici özelliği bulunmaktadır.
• Bayılmalara karşı nar şerbeti içilmelidir. Tatlı nar suyu, ses kısıklığı ve zatürreye karşı şifalıdır.
• Narın meyvesi ve suyunun yanı sıra çiçekleri ve kabuğu da yararlarıdır. Nar çiçeği bağırsak yara ve iltihaplarını iyileştirir. Boyun tutulmasında nar çiçeği lapası boyna konursa şifalı gelir.
• Narın kabuğu çay gibi demlenerek içildiğinde, mide ve bağırsak hastalıkları ile ishal ve dizanteriye karşı oldukça faydalı olmaktadır. güzel ülemizde güzel insanlara allah ne kadar güzellikler vermiştir.

Mucizevi meyvenin market raflarında satılan suları ise bu faydaları sağlamaktan uzak. Pastörizasyon işlemi ve kutuda bekleme sonucunda meyvenin besin değerinde kayıplar oluşabiliyor. Meyveyi taze olarak yemeli veya taze sıkılmış suyunu içmeli.

12 Kasım 2007 Pazartesi

MEHMET UZUN



<













MEHMET UZUN VE AİLESİ VE MEMLEKETİ İBRADI ANTALYA KONYA

5 Kasım 2007 Pazartesi

OLMALIMI YOKSA OLMAMALIMI YOKSA NE YAPMALI


KONYA SELÇUKLU İLÇESİ ANTALYA İBRADI İLÇESİ
İŞTE YOLLARIMIZIN KESİŞTİĞİ İLÇELER

EVET İŞTE MESELE BU OLMALIMI OLMAMALIMI YOKSA HİÇ BAŞLAMAMALIMI
YA RAP VATAN UĞRUNA NE GÜNEŞLER BATIYOR, NE KÖRPE MEHMETÇİKLER NE MEHMETLER
ŞEHİT DÜŞÜYOR.
BENCE BURDA İYİ DÜŞÜNMEK ETRAFLICA ÇALIŞMAK HEDEFLERİ BİLMEK GEREK YURT İÇİNDE GEREKSE YURT DIŞINDA GÜNÜN FARKINDA OLARAK HAREKET ETMEKTİR
OSMANLININ DURAKLAMA DÖNEMİNDEKİ GİBİ UYUYAN DEVİN HİÇ KİMSEYE FAYDASI YOKTUR. BİRTAKIM AŞİRET BOZUNTULARINI SUSTURAMIYORSAN BOŞUNA BU KADAR BÜYÜK BİR GÜÇÜ BASKI ALTINDA TUTARAK SUSTURARAK BİR YERLERE VARAMAYIZ.
BİRİLERİ BİRTAKIM GERÇEKLERİ YAZAMAMAKTA BUNU BİLMEMEK GÖRMEMEK MÜMKÜN DEĞİL, AMA BAZI ŞEYLERİ YAZMADAN SÖYLEMEDEN ANLAYA BİLİNMELİDİR GÖRÜNEN KÖY ORTADADIR
YAPILAÇAKLAR BİLİNMEKTEDİR HAYDİ KARAR VER VE UYGULA SAYGILARIMLA MEHMET UZUN.

İBRADI (AYDINKENT) TARİHİ ÇOĞRAFYASI NUFUSU EKONOMİSİ VE TURİZM


Tarihi

Psidya sınırları içinde yer alan İbradı’nın kuruluş tarihi tam olarak bilinmiyor. Ancak, İbradı ve çevresinde bulunan kalıntılardan Roma devrine uzandığı tahmin ediliyor Örneğin, İbradı’ya 2 km. mesafede kurulu Ormana Belediyesi ile 7 km. mesafedeki Ürünlü Köyü’ nün arasında Roma dönemi Erimna Antik Kenti’nin kalıntıları mevcuttur. Kentin nekropolü ise Ormana’yı çevreleyen kayalık sırtlardır.

Yine Ormana’ya 11 km. uzaklıkta Çukurviran Köyü çevresinde Helenistik dönemlere ait kalıntılar görülmektedir. İbradı kervan yolunun Kesikbel mevkiinde bulunan Selçuklu Kervansarayı’ndan geriye sadece temel taşları kalmıştır. Evliya Çelebi, ünlü Seyahatname’sinde ibradı’nın 17. Asırda oldukça mamur ve mühim bir belde olduğunu yazar.

Coğrafyası

İlçe doğusunda Beratlı, Trabeza, Kurkur, Çuvallı, Aktepe; batısında Melik, Toka, Geçkar ve Çeçkar, Uluçukur. Kesik; kuzeyinde Zimbit, Obet, Gaydan, Uluçukur, Akpınar, Lök, Pınarcık, Enerli; güneyinde Katara, Karadağ, Akıncı, Kurtgediği dağları ile çevrilmiştir. Gembos ve Gemboğazı ovası İbradı’nın kuzeyinde Dereköy ile Göynem ve İbradı arasındadır. Rakamı 130 metredir. Dağlardan inen sularla dolar göl halini alır. En kuzey ucu Taşköprü, en güney ucun da Başpayam İbradı belidir. Ortası, Ortapayam ve Erilikli adıyla anılır. Kapladığı arazi aynı bir bademi andırır. Bu ovanın genişliği 2 km. uzunluğu 15 km’dir. Bir diğer ova olan Eynif Ovası Toka, Karadağ ve Cimriği Dağları arasındadır. Genişliği Gembos’a yakındır. Üzümcü Ovası ise Başlar Köyü yakınında olup, İbradı’ nın Çukurviran Mahallesi yanındadır. Ekim ve meraya elverişli bir sahadır. Bu üç ovadan ilçede başka küçük çapta ovalar bulunmaktadır.

Ancak İbradı’nın kendisi bir yayladır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın İbradı’yı yazlık konaklama yeri olarak kullandığı söylenir. Denizden yüksekliği 950 metre olan İbradı’de yaz aylarında ortalama sıcaklık gündüz 30 derece gece ise 10 derecedir. Nem ise yok denecek kadar az olduğu için insan vücudunda terleme olmaz.

Yöre halkından özellikle hayvancılıktan geçimini temin edenler ise 1200-1500 metre yüksekliğindeki ardıç, sedir ve çam ormanlarıyla kaplı Sütleğen, Söbüce, Sülek, Elmaağacı yaylarına çıkmakta, buraların doğa güzelliğinin yanısıra serin havası ve soğuk kaynak suları ile insanların ilgisini çekmektedir. Çadırlı olarak kamp yapmak için ideal yerler, İbradı - Beyşehir yolu üzerindeki yaylalardır.

Bodamya’dan başlayarak Gümüşdamla’da (Zilan) İbradı konağı adındaki yerde çıkan pınarlardan meydana gelen ve Üzümdere önünden geçtikten sonra Unulla (Ürünlü) ile Menerye arasından geçerek, Manavgat’a inen Manavgat Çayı bölgenin en büyük ırmağıdır. Bu ırmak üzerinde Üzümdere Köyü civarında Gavuryolu denilen yerde başka bir pınar suyunu alarak İbradı Değirmeni yanında epeyce çoğalmış olur. Irmak kenarında zeytin, incir gibi iklime has bitkiler yetişmektedir ve özellikle turistlerin ilgisini çeken Alabalık bulunmaktadır.

İlçde ayrıca turistik yönden önemli yere sahip olan Altınbeşik - Düdensuyu Mağarası vardır.

Nüfusu

2000 yılında yapılan genel nüfus sayımına göre İbradi’nin merkez ilçe nüfusu 6.991, köyler nüfusu ise 3.835′dir.

Ekonomisi

İlçenin dağlık bir bölgede bulunuşu hayvancılık faaliyetlerini geliştirmiştir. En çok beslenen hayvan kıl keçisidir. Tarımsal faaliyetlerde pazara dönük bir üretim yapılmamaktadır. Tahıl ve meyvecilik başlıca yer tutmaktadır. Yüksek kesimlerdeki ormanlardan kesim ve dikim işçiliği yapılmaktadır.

Turizm

İlçede turizm açısından değer taşıyan en önemli varlık 1994 yılında çevresindeki alanla birlikte milli park ilan edilen Altınbeşik Mağarası’dır. Henüz Turizme açılmamış olan mağara bu haliyle bile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.

İlçede Roma devrini ait olduğu tahmin edilen tarihi kalıntılarda bulunmaktadır. Ormana Beldesi Ürünlü Köyü arasında Roma dönemi Erimna Antik Kenti ile Çukurviran Mahallesi civarındaki kalıntılardan söz edilebilir.

İlçenin dağlık coğrafyası kendisine özgü doğal bir turizm potansiyeli oluşturmakta, özellikle safari turları ve günü birlik geziler için uygun bulunmaktadır. Yine İbradı Merkezi’nde 7 adet tarihi konak koruma altına alınarak turizme kazandırılmıştır.

İbradı Antik Melas Irmağının çıkışına yakın dağlık kısımdadır. Vaktiyle Psidya sınırları buraya kadar uzanırdı. Psidya hudutları içinde olan Erimna şehrin meydana getirdiği Ormana Beldesi ile Unulla (Ürünlü) Köyü arasındaki küçük bir tepe üzerinde bazı burç ve sarnıç harabeleri ile çeşitli taşlara rastlanmaktadır. İbradı’nın Çukurviran Soğukoluk ve Kayadibi mevkiilerinde Yunan Kadim devrine ait taş ve yapılara rastlanmaktadır. Eynif ve Kesik Beli yolu üzerinde Bahadır Oluğu Pınarı bir Selçuklu eseridir. Yine bu çevrede Tolhan canlılığını korumaktadır. İlçede 7 adet eski konak (ev) bir adet cami, bir mezarlık, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarındandır. İbradı Mezarlığı Arkeolojik sit alanı kapsamında, Çukurviran Mahallesi’ndeki anıt mezar, İbradı’daki asırlık Arabastı Kestanesi ağacı da korunması gereken kültür ve tabiat varlıklarındandır.
İBRADI AYDINKENT DÜĞÜNLERİ KIZ İSTEME İbradı'lılar 1900 yılına kadar dışardan kız almadıkları gibi dışarıya da kız vermemişlerdir. Evlenecek erkeğin annesi, teyzesi veya halası ile en yakınlarından iki kadınla birlikte kızı görmeye giderler. Kız annesi buna o anda cevap vermez: düşünelim der. iki üç gün sonra aynı kimseler tekrar giderek cevap almaya geldiklerin söylerler, ev sahibi tarafından misafirlere tatlı ve pembe renkte şerbet ikram edilirse kız verildi demektir. Bundan sonra iki taraf arasında gelip gitmeler çoğalır. Düğünün zamanı, şekli, tarafların birbirlerine verecekleri(dürü) tabir edilen hediyeler tesbit edilir. Kız evi ekseriya, kızı vermeyeceklerini ağızdan söylemek istemezler, buna karşılık ekşi pekmez veya kızılcık şurubu verirler ki, buda kızımızı veremeyeceğimiz anlamına gelir. Dünürcüler bu şerbeti alır, bir yudum içtikten sonra bırakır. Eğer hiç şeker konmamış yani çok ekşi ise kızı vermemekte bütün aile hemfikirdir. Yok biraz şeker konmuş az ekşi ise kızın ya annesi veya babası taraftar değildir anlamına gelir ki bunun çaresi aranırsa bu iş olur anlamına gelmektedir. NİŞAN : Söz kesildikten sonra kız ve oğlan birbirlerine yavuklu olur. Bu durum çok resmidir. Sonra nişan merasimi yapılır. Nişan hediyeleri oğlanevi tarafından hazırlanır ve bütün akrabaları dostları görürler eğer onlarda kıza bir hediye göndereceklerse içine konur ve üzerine etiketi asılır. Nişanda herkes maddi durumuna göre hediye gönderir. Nişan yüzükleri karşılıklı takılırken kaynana, geline küpe sarı lira beşi birlik gibi altında takabilir. Nişanda kızdan başka kimseye hediye gönderilmez. Hazırlanan bu hediyeler küçük bir sandığa konularak belli bir günde kız evine götürülür. Her iki tarafın yakınları, dostları bu merasimde hazır bulunur. KINA GECESİ : Çarşamba günü akşamı oğlanevinden kızevine efeler refakatinde kadınlar gider kızın eline kına yakarlar ve bu esnada karşılıklı türküler söylenerek bir merasim yapılırki buna kına gecesi denir. ibradı'da düğünlerde efe teşkili eski bir adettir. Bunun masrafları oğlanevine aittir. Aynı gece 100-150 kadın kız evine gitmek üzere hazırlanırlar, efeler bunları birbirsayar teslim alır. İki sıra halinde ve efelerin ortasında kız tarafına gidilir. Kadınlar kızın eline kına yaktıktan sonra, kendi aralarında eğlenti tertip ederler ve karşılıklı hazırladıkları türküleri söylerler. Efelerde aşağıda evin önünde oynarlar. Kasabanın bu tip çeşitli oyunları şunlardır: Osmanım Kayadibi Estirir Akyokuş Cezayir Karakabak Çöğreağacı Hisarbaşıdır. Efelerin oyunları zeybek çeşitleridir. Çalgı davul, zurna, deftir. Oyunlar üç veya altı kişilik gruplar halinde oynanır. Hareketleri atlama, durma, baş ve kol kaldırma şeklindedir. KIYAFETLERİ : Başta poşu, sırtta cepken ve yelek, belde kuşak, çizmeler içine sokulmuş kısa pantolon şeklindedir. Beldeki kuşakta mutlaka bıçak, kama veya hançer bulunur. Kızevinde kına yakma merasimi bittikten sonra, getirdikleri kadınları yine sayarak teslim alırlar, onların hepsini oğlanevine teslim ederler. Hiçbiri kız tarafında kalamaz ve yolda evim yakındır diye kafileden ayrılamaz. DÜĞÜN : düğün ekseriya Pazartesi günü başlar, bütün akraba komşular biraraya gelerek yufka ekmek yaparlar. Salı ara günü olup her iki tarafta hazarlıklar devam eder. Bilhassa oğlanevinde misafirlere yemek için hazırlıklara girişilir. Çarşamba günü kına hazırlıklarıyla meşgul olunur. Perşembe gelin alma günüdür. Daha evvelden hir eki taraf mali durumlarına göre bütün akrabalara (dürü) tabir edilen hediyeler gönderilir. Kızın çeyizi Perşembe sabahı oğlan evine gönderilerek odası döşenir, aynı gün dügüşü tabir edilen kadınlardan oluşan topluluğa kaynana başkanlık eder. Eskiden gelin getirme tahtırevan, mahve, at ile yapılırdı. Bugün bu adetler kalkmış gelin taksilerle gelmeye başlamıştır. Eskiden gelin almaya şöyle gidilirdi. Perşembe günü sabahı harmanda atlı cirit oyunu tertiplenir. Kasabanın veya yakın köylerin en gözde atlıları bu oyuna kıtılır, taraflar birbirlerine at üstünde deynek atarak kaçarlar, onu karşı taraftan bir atlı kovalar. Bu oyundan sonra 8 veya 12 kadından ibaret dügüşüler başta kaynana olmak üzere efeler refaketinde ve atlar üzerinde kız evine gidilir. Kaynanan omuzuna bir şaltarak kendini belli ederdi. Öğle yemeği kız evinde yenir, efeler kapı önünde çalgıların nameleri arasında çeşitli oyunlarını göstermeye devam ederlerdi. Yemekten sonra gelin salona veya evlerinin en büyük odasına getirilir. Ortaya bir sandalye konularak oturulur. Etrafındaki sandalyelere gelen dügüşüler oturur ve başlarlar gelini okşamaya (kaynana türkülere iştirak etmez) bu esnada söylenen gelin türkülerinde, düğün anında neler olmuşsa hepsi bunun içinde yer alır. Tarafların varsa en yakın ölüleri dahi bunda anılırdı. Bu merasim bittikten sonra gelin taksiye bindirilir, dügüşülerle beraber oğlan evine götürülür. Gerdekten sonra düğüne son verilir. Ertesi günü güveyi Cuma namazına gider, namazdan sonra kahvede oturur ve tebrikleri kabul eder. Gelin türküleri pek çoktur, bunlara ait örnekler: Kına gecesinde gelini oynatırken söylenen türkülerden Gelin Gelin allı gelin hoş gelin, Ak eline ben olayım tas gelin Kalbindeki tasaları kes gelin Ölmeyince sakın yardan ayrılma Dayanamazlar gelin seni görmeyince Gelin güzel amma azıcık bönce Gelinin beli zekirden ince, Ölmeyince sakın yardan ayrılma Ay ile gün doğdu ucadan (doğudan) Şevki vurdu pencereden bacadan Uykusuz kaldın gelin geçen geceden Ölmeyince sakın yardan ayrılma Bakın gelinimize Ay doğdu evimize Kalaylı sini gibi Kuruldu önümüze Düğünlerde evlenme çağına gelen kızlar oynatılır ve bu esnada çeşitli türküler söylenir. Maşallah yakada bir parlak yıldız Annenin babanın ömründe bir kız Oğlumuz menekşe kızımız nergiz Sünnet vura geldik mübarek ola Dünyalar durdukça pederler dura Dedem arzu ederdi bunu görmedi Büyük halam sılasına ermedi Düğün etmesini içim almadı. Sünnet vura geldik mübarek ola Yarın öğleye kadar emanet dura Maşallah yakada sabah yıldızı Annemin üç idi dört oldu kızı Bozulmaz Allah'ın yazdığı yazı Sünnet vura geldik mübarek ola Mevlam ortalığa düzenlik vere Akran ile girdim yola Selam verdim sağa sola Hayırlı uğurlu ola Buyurda gidelim kızım Evlatlarım iki gözüm [...] Sitesine git

4 Kasım 2007 Pazar

DOĞALGAZ ELEKTRİK ZAMLANDI VATANDAŞ NE YAPSIN

Beş işilik bir ailenin yıllık mutfak ve ısınma masrafı, ekim ve kasım başındaki son iki doğalgaz zammıyla birlikte 420 YTL arttı.

Konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatlarına yapılan yüzde 5 ve 22.50 oranındaki zam ile 5 kişilik bir ailenin yıllık doğalgaz faturası 1470 YTL’den 1890 YTL’ye yükseldi. Zamla birlikte doğalgazlı ısıtıcı kullanılarak alınan bir duşun maliyeti de 4 YKr’dan 5 YKr’ye çıktı. Bir demlik çayı ısıtmanın bedeli ise 3.5 YKr’den 5.2 YKr’ye yükseldi.

Yılda 1890 YTL

Konutlara yapılan yüzde 22.50’lik zam Türkiye’de yaşayan ve doğalgaz kullanan ailelerin bütçesini olumsuz yönde etkileyecek. Son iki zamdan önce doğalgaz kullanan 5 kişilik bir aile ısınma ve mutfak için doğalgaza yılda 1470 YTL ödüyordu. Kasım başından itibaren bu aile artık doğalgaz için yılda 1890 YTL ödeyecek. Ağustos ayında yapılan zamdan önce ise bu ailenin yıllık faturası 1250 YTL olarak hesaplanıyordu. Son üç ay içerisinde yapılan üç zamla faturalarda toplam 640 YTL’lik artış yaşanacak.

Sıcak su 193 YTL

Alınan duş başına 5 YKr’lik doğalgaz faturası ilk bakışta çok küçük gibi görünse de, 5 kişilik bir ailede, günde 3 defa duş alındığı varsayılarak yapılan hesaplamaya göre, sıcak suyun altında kalmanın bedeli 160 YTL’den 205 YTL’ye çıkacak. Ağustos ayından önce sıcak suyla duş almanın bedeli 3.5 YKr’ydi. Yıllık fatura ise 138 YTL’yi buluyordu. Doğalgaz fiyatlarına yapılan artış bir demlik çay maliyetlerini de artırdı. Yapılan zamla birlikte bir demlik çayı ısıtmanın bedeli 3.5 YKr’den 5.2 YKr’ye yükseldi. Ağustos ayından önce tüketici bir demlik çayı ısıtmak için 3 YKr ödüyordu.

Zam, bizim de hoşumuza gitmedi ve fazla bulduk." diyen Güler, petrol fiyatları ve döviz kurlarındaki artış sebebiyle zamdan başka çarelerinin kalmadığını söyledi. Enerji Bakanı, fiyatların 6 ve 9 aylık dönemler halinde belirlendiğini, önümüzdeki aylarda indirimin gündeme geleceğini vurgularken, BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol, 2009 yılının ilk çeyreğinde gaz fiyatının düşebileceğini ifade etti. Zam konusunda en ilginç açıklamalardan biri de Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'dan geldi: "Bunun çıkışı olduğu gibi inişi de olacak."
Doğalgaza ardı ardına yapılan zamlar, yıllardır satışları bitme noktasına gelen sobacıları umutlandırdı. Doğalgaz satıcıları, satışların hareketlenmesini beklediklerini, ancak şu ana kadar herhangi bir talep artışının olmadığını söylüyor.
Doğalgaza geçtiğimiz günlerde yapılan yüzde 22 oranındaki zam, Vatandaşın sobaya yönelmesine neden oldu. Bursalı soba üreticisi Sarıca Soba sahibi Hüseyin Ataman, zamlar nedeniyle Vatandaşların soba kullanmaya yöneleceği umudu içerisinde olduklarını söyledi. Sobaya olan talebin her geçen gün azaldığını vurgulayan Ataman, kendilerinin yurt dışına ihracat yaparak ayakta durduklarını anlattı. Ataman, doğalgaz zamlarının ardından sobaya olan talebin artmasıyla biraz olsun nefes almak istediklerini dile getirdi. Soba fiyatlarının 75 ila 150 YTL arasında değiştiğini belirten Ataman, özellikle gelir düzeyi düşük kesimlerin sobaya yöneleceğini umduklarını kaydetti.
Elektrik zammı fena çarpacak!
03.11.2008

Doğalgazdan sonra zam sırası elektrikte. Doğalgaz santrallerinin üretimdeki payı kış aylarında artacağı için son iki aydaki doğalgaz zamlarının elektriğe yansıması da yüksek olacak. Yetkililer, çift haneli elektrik zammının artık kesinleştiğini söylüyor

1 Kasım 2007 Perşembe

Gökkuşağı Ailesi İbradı'da ( Sağlık Mutluluk Sevgi İbradılı )


Gökkuşağı Ailesi İbradı'da Dünyanın her yerinden gelen Avası yolu Akşeki ırmak düzlen ibradıda oldular ibradıyı tangana çiçikharman arapastık aşağı mahalleden geçtiler ormana başlara yürüdüler geç'i yaşlısı ama gönülleri sevgi dolu idi
45 değişik ülkeden gelen yaklaşık bin kişi, geçtiğimiz Mart ayı içinde İbradı’ya gelmeye başlamıştı. Eynif Ovası’nda kamp kuran grup, Haziran ayı boyunca burada kalacak. Yemeklerini yaklaşık 200 kişilik gruplar halinde çember oluşturarak yiyen gençler, akşam ay ışığında yenen yemeğin ardından yakılan mumlar eşliğinde çalınan şarkılarla eğleniyor.


Müzik ve doğa dostu grup, 23 Mayıs’ta dünya barışı için topluca dua etti. İnternet kanalıyla buluşarak biraraya gelen gençler, ilçeye bağlı Ormana Beldesi’nde yerli halkın misafiri de oldu. Gençler beldede ateş yakıp, enstrümanlarıyla şarkılar söyledi ve ateş dansı yaparak eğlendi.

Farklı ülkelerden gelen gençler doğal ortamda bulunmaktan mutluluk duyduklarını dile getirerek, "Biz buraya doğal ortamda olmak ve bir süre doğayla baş başa yaşayıp hem tatil yapmaya hem de yeni tanıştığımız arkadaşlarla müzik yapıp eğlenmeye geldik. Dünyada barışın, dostluğun ve kardeşliğin hüküm sürmesini, savaşların sona ermesini istiyoruz. İbradı ve beldeleri harika bir yer. Günümüzde doğal ortamlar fazla yok. İbradı İlçesi yetkilileri bu doğal ortamın bozulmasına izin vermemeli, doğa çok iyi korunmalı ve tanıtılmalı. Biz ilk defa buraya geliyoruz. Gelmeden önce bazı kaygılarımız vardı, fakat burada yaşayan sıcak, sevgi dolu insanları tanıyınca çok mutlu olduk. Burada kendimizi evimizdeki gibi rahat ve huzurlu buluyoruz" dediler

12 Ekim 2007 Cuma

ARABASTIK KESTANESİ İBRADI (AYDINKENT)




Arabastık kestanesi asırlık bir kestane ibradını görkemli asırlık kestanesi tüm yerli ve yabancı turislerin ilgisini çekmektedir.
ibradının güzellikleri saymakla bitmez bu yerler maşat çukurveran ormana unulla düzlen ırmak başlarköyü enellisi periklen bağları hisar küçük pınar pınar harman
görkemli mezarlığı aşağı yazı çarşısı ile bir başkadır ibradı ve ibradılı insanlar

2 Ekim 2007 Salı

BOYUN VE SIRT AĞRISI


Boyun, sırt ve bel ağrısına karşı... Vücudumuzun hareket sisteminin sağlığını korumak için bu hareketleri düzenli olarak yaparsanız, müzmin boyun, bel ve sırt ağrılarından da kurtulmuş olursunuz... 15 Ekim 2007 07:31 Yazı boyutunu büyütmek için Dr. Vildan Çerçi'nin önerileri Hareket sisteminin sağlığını korumak için neler yapmalı ya da yapmamalıyız, bundan bahsetmek istiyorum. En hor kullandığımız sistemlerimizden birisi hareket sistemimizdir. Kendimizi iyi tanımazsak gücümüzden fazlasını kullanmak istersek,hareket sisteminde sakatlık oluşma riski fazladır. Vücudumuzdan gelen zorlanma belirtilerine kulak asmazsak yine aynı sonuçla karşılaşabiliriz.O halde vücudumuzu nasıl kullanacağımızı bilmemiz gerekir.Marketten teknojik bir alet aldığımızda kullanma kılavuzunu mutlaka okuruz.Çok daha değerli olan vücudumuz daha fazla özeni haketmektedir. Boyun ve omuz sağlığını koruma *Boyun omurga sistemini aşırı zorlanmalara ve fıtık riskine karşı korumak için uzun süreli aynı pozisyonda masa başında kalmamalısınız. Sık sık ara vererek “ gıdı çıkarma” egzersizini yaparak başınızı geriye doğru yapabildiğinizce eğmelisiniz.Bunu 5-6 kez tekrarlayın *Koltuk kanepe kenarına uzanıp başınızı dayayarak yatmayın, televizyon izlemeyin, uyumayın. Ortopedik yastıkla boynunuzu destekleyerek yatın yada oturun. *Boyun hareket açıklığını korumak için her yöne doğru, gidebildiği en son noktaya dek 6-7 kez boyun egzersizi yapın. Omuz ve sırt sağlığını koruma -Dik durmaya özen göstermelisiniz. -Oturarak çalışıyorsanız mutlaka bel yastığıyla, bel boşluğunu desteklemelisiniz.2 saatte bir oturduğunuz yerden kalkıp,omuz ve sırta germe egzersizleri yapmalısınız. -Koltuk ve kanepede kaykılarak oturmamalısınız. -Elleri yastık altına koyup omuzlar 90 derece veya üzeri pozisyonda uyumamalısınız. Bu pozisyon omuz tendon kaslarının kanlanmasını bozarak, sıkışma sendromu hastalığına neden olabilir. -Omuzlar 90 derece ve üzeri pozisyonda ağırlık kaldırmamalısınız -Omuzlar yukarı uzanır pozisyonda uzun süreli işlerle uğraşmamalısınız. Hergün düzenli olarak sırt kaslarını güçlendirici egzersiz yapın.2-3 farklı egzersizi 50-60 kez tekrarlayın Bel Sağlığını Koruma ( Mc Kenzie yöntemi ) -Masa başında uzun süreli oturmamalısınız. 2 saatte bir ara vererek, ayağa kalkıp elleri bele yerleştirip, 5-6 kez beli mümkün olduğunca geriye doğru esnetmelisiniz. -Mutlaka bel boşluğunu destekleyen bel yastığı kullanmalısınız. -Masa yüksekliği göğüs kafesinin bittiği mide hizasında olmalıdır. -Kullandığınız bilgisayar tam karşınızda ve göz hizasında olmalıdır. -Ağır kaldırmaktan (5-10 kg dan fazla) kaçının veya mutlaka yardım isteyin. -Öne yarı eğili pozisyonda kalmamaya özen gösterin, bu pozisyonda bir obje kaldırmayın. -Taşıyacağınız objeleri, gövdenize mümkün olduğunca yakın tutarak destek alın. -Dönerken gövdenizle değil, ayaklarınızı kullanarak, tüm vücut olarak dönün.Hele elinizde ağırlık varsa buna daha da özen gösterin. -Eğer yukarıdaki yanlış hareketlerde bulunursanız, mutlaka sonrasında belinizi en az 10 kez geriye doğru esnetin. -Ağır bir objeyi yerden kaldıracaksanız öncesinde mutlaka belinizi 5-6 kez geriye doğru esnetin daha sonra kaldıracağınız objeye iyice yaklaşıp bacaklarınızı açıp, belinizi eğmeden dizlerinizle çömelip, objeyi vücudumuza yakın tutarak kavrayıp, dizleriniz ve kollarınızdan kuvvet alarak kaldırın. İndirirken de dizlerinizle çömelerek eğilin. -Yorucu işlerden veya sportif faliyetlerden sonra, sıcak duş veya banyo sonrasında kendinizi salarak oturmayın, düzgün olmayan bir pozisyonda uyuya kalmayın, uyandığınızda beliniz veya boynunuz tutulmuş olabilir. -Uzun seyahatlar sırasında bel yastığı kullanın.2 saate bir mola verip yada ayağa kalkarak belinizi arkaya doğru 5-6 kez esnetin, yürüyün. -Eğer sık tekrarlayan veya kronik bel ağrısına sahipseniz McKenzie tedavi yönteminin kriterlerine uyuyorsanız,bu yöntemle %100 tedavi olmanız mümkündür.Daha sonrasında yukarıdaki önerilerle bel sağlığınızı koruyabilirsiniz.

1 Ekim 2007 Pazartesi

TATİLDEYİM ANTALYA LARA




İBRADI (MEHMET UZUN ) ALTINBEŞİK MAĞARASI ORMANA UNULLA (ÜRÜNLÜ)



İBRADI İBRADILI SEVGİ DOLU MUTLULUK DOLU SONSUZ SAYGI VE SEVGİLER M.UZUN

İlçede turizm açısından değer taşıyan en önemli varlık 1994 yılında çevresindeki alanla birlikte milli park ilan edilen Altınbeşik Mağarası'dır. Henüz Turizme açılmamış olan mağara bu haliyle bile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.İlçede Roma devrini ait olduğu tahmin edilen tarihi kalıntılarda bulunmaktadır. Ormana Beldesi Ürünlü Köyü arasında Roma dönemi Erimna Antik Kenti ile Çukurviran Mahallesi civarındaki kalıntılardan söz edilebilir.İlçenin dağlık coğrafyası kendisine özgü doğal bir turizm potansiyeli oluşturmakta, özellikle safari turları ve günü birlik geziler için uygun bulunmaktadır. Yine İbradı Merkezi'nde 7

CANIM SEVGİLİMEGönlümden yüreğime aktın bir kere sevdim de sevgimi sana veremedim.Neyazık ki ben yolu yarılamıştım sense yolun başındaydın.Olmazı aşkı yaşamıştım ben sende.Oysa o kadar istedimki seni seninle yaşamayı.Kimin ne dediğini duymadan aldırmadan seni seninle yaşamayı.Ama sen bende hiç olmadın ki.Hep bir adım uzaktın bana biliyordum kalbimin kapılarına zincirvurmuştum.Benim sevgim yetmedi yetemedi kalbini sevgiyle doldurmaya yadaistemedin yada korktun sevdiğim beni sevmeye.Haklısın belki ya ben çok bencildim ya da çok sevdim.Biliyordum kiYanlış bir zaman dilimindeydik ikimizde >>

İBRADİ : Psidya sınırları içinde yer alan İbradı' nın kuruluş tarihi tam olarak bilinmiyor. Ancak, İbradı ve çevresinde bulunan kalıntılardan Roma devrine uzandığı tahmin ediliyor Örneğin, İbradı'ya 2 km. mesafede kurulu Ormana Belediyesi ile 7 km. mesafedeki Ürünlü Köyü' nün arasında Roma dönemi Erimna Antik Kenti'nin kalıntıları mevcuttur. Kentin Nekropolü ise Ormana'yı çevreleyen kayalık sırtlardır.Yine Ormana'ya 11 km. uzaklıkta Çukurviran Köyü çevresinde Helenistik dönemlere ait kalıntılar görülmektedir. İbradı kervan yolunun Kesikbel mevkiinde bulunan Selçuklu Kervansarayından geriye sadece temel taşları kalmıştır. Evliya Çelebi, ünlü Seyahatnamesinde ibradı'nın 17. Asırda oldukça mamur ve mühim bir belde olduğunu yazar. İbradı'y... >>

İBRADI IBRADI İBRADILI İBRADIDA ORMANALILAR, AKSEKİ, ANTALYA, TARİHİ ORMANA RESİMLERİ, İSTANBUL,TAHTAKALE, EYNİF OVASI, ALTINBEŞİK, ALTINBEŞİK MAĞARASI, İBRADI,ORMANA BELDESİ,ORMANA BELEDİYESİ, ORMANA TARİHÇESİ, BİLDİRE ÇEŞMESİ, KARADAĞ, ORMANA BELDESİ HAKKINDA HERŞEY BU SİTEDE, ORMANA,ORMANA,ORMANA,ORMANA,ORMANA, ORMANA, ORMANALILAR, ORMANA BELDESİ COĞRAFYASI,EYNİF OVASINDA SON GELİŞME, ORMANA SINAT TEPESİ, ORMANA TARİHİ ÇATALOLUK ÇEŞMESİ, ORMANA BELEDİYE BAŞKANI, ORMANA,ORMANA,ORMANA KÖY OTOBÜSÜ,ORMANA 41.ÜZÜM FESTİVALİ, ORMANA MERKEZ CAMİİ,ORMANA ONAS TEPESİ...ORMANA BELDESİ ANTALYAYA 180 KM UZAKLIKTADIR.. >>

5 Eylül 2007 Çarşamba

2007 İBRADI ÜZÜM FESTİVALİ ACISI TATLISIYLA GEÇTİ


2007 İBRADI ÜZÜM FESTİVALİ İbradı üzüm festivali acısı tatlısı ile geride bıraktık görünen o ki değişen bir şey yok su kesintileri devam ediyor, ilgi alaka azalmış, herkez kendi bildiğine gidiyor derli toplu bir düzen yok. festivalde ibradı,maşat,çukurviran,ormana,unulla(ürünlü)başlar,kuyucak,antalyalılar beyşehir akseki huğlu üzümlü çevre köyler kuyuçak konyadan gelenler ankara, istanbul orda fakat yinede bir eksiklik gözüküyor bir burukluk var gençler, büyükler çocuklar ilgiyi gösteriyor. Başka bir verde yapılmış olsa sponsorlar bulunur, faliyetler çeşitlenir, bölgesel televizyonlardan naklen yayınlanır. mikrofonu eline alıp ben çok güzel sunuçuluk yapıyorum, demekle olmaz bu işler, tamam hepimiz memleketimizi seviyoruz, çalışaçaksın,ama çok çok çalışıl eğer beceremiyorsan, bu işlere soyunma ordan kalkıp bir kenara dur daha güzel daha mükemmel yapanlara yol verimelisin bu işleri daha iyi yapan birilerine görevi teslim etmelisin. evet festivalimiz 31.08.2007 cuma akşamı dişçi çarşıda çalmasıyla başladı 1.09.2007 cumartesi öğlene doğru tekrar konuların gelmesi kız folklor ekibinin gösteri ve çeşitli etkinliklerle devam etti, öğlen yemegi yörük ali konağında konuklara çorba pilav kavurma üzüm ayran ikramı ile tamamlandı. Akşamda harmanda Musa Eroğlunun sazlı sözlü gösterisi ile devam etti havai fişek ve dişçi(hüseyin derelinin) ud ve arkadalarının oyun havaları çalması ile tamamlandı elektirik kesintileri ile bir süre ara verilen Festival 2007 ibradı üzüm Festivali olarak Tamam landı BAĞCILIK TARİHİ - BAĞCILIK VE ÜZÜM FESTİVALİ Milattan önce 7000 yıllarında Kafkaslarda düzenli üzüm ekimine ait belgeler, Mısır’da ise üzüm bağları, üzüm üreticileri, bağ bozumu ile ilgili olarak kayıtlar mevcuttur. Kanunları ile ünlü Babiller’in üzüm ve üzüm mamulleri işletmesi üzerine ilk kanunları çıkardıkları bilinmektedir. Anadolu da ise Alacahöyük te 6000 yıl öncesine ait Kral mezarlarında bulunan altından yapılma üzüm figürleri ile süslü testiler bağcılığın ve üzümün işaretleridir. Hitit kalıntıları arasında Konya ili Ereğli ilçesindeki İvriz kaya kabartmasında bir elinde buğday başağı, bir elinde üzüm salkımı M.Ö.730 yılının bir belgesidir. Kapadokya bölgesi; üzüm bağları ile Türkiye’de ki bağcılık ve üzüm yetiştiriciliğinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu bölgeyi çevreleyen Erciyes, Hasan ve Melendiz dağlarının püskürttükleri tüflü topraklar ve sert olmayan kayalıklar, Kaliteli üzüm yetiştiriciliğinin önemli nedenlerindendir. ibradı da Kapadokya bölgesi içinde olduğundan, tüflü topraklar ve sert olmayan kayalık bağlarda yıllardan beri bölgenin en kaliteli üzümleri yetiştirilmektedir. İlçemizde 1050 hektar bağ sahasında şimdi 4500 ton taze üzüm yetiştirilir. İlçemizde yaygın olarak bilinen 30’dan fazla üzüm çeşidi vardır. Bu üzümler kurutularak, sofralık olarak tüketildiği gibi pekmez, sirke, şarap, meyve suyu ve çeşitli ürünlerin yapımında tüketilmektedir. ÜZÜM ÇEŞİTLERİ;Aküzüm, Alfanso, Antepsiyahı, Antepüzüm, Beyaz büzsan, Beyaz zümrüt, Beyaz buludu, Boğazkere, Çavuşüzümü, Dilberdudağı, Dökülgen, Gariname, Goşafi, Göğcek, Gökbuludu, Gülüzümü, Hacıoğlu, İldeş, Kabuğukalın, Kadın parmağı, Karabuludu, Karaburcu, Karaevrek, Karaserkarası, Keçimemesi, Keşmirüzümü, Kırmızışam, Kızlartahtası, Kokulugöğcek, Kütküt, Lokman, Mayahoşu, Miskaraburcu, Osmanbey, Öküzgözü, Razaki ( Devedişi ), Silfoni, Sungurlu, Şamüzümü ( Parmak üzümü ), Şireder, Tarsusbeyazı, Tigoren, Tütünbulgur. PEKMEZ;İlçemizin geçim kaynaklarından önemli bir bölümünü bağcılık oluşturur. Bağlarda üretim yapabilmek için üzüm asmalarının (çubuklarının) bakım, dikim ve geliştirilmesi yıl boyunca uğraş isteyen bir tarım koludur. Ağustos aylarında, önce Karaevrekten başlanarak pazarlamaya çalışılır. Eylül ayının başından ekim ayının sonuna kadar bağlardaki üzümler toplanır ve pekmez kaynatılır. Pekmez yapmak zahmetli uğraş isteyen bir iştir. Toplanan üzümler Şirane denen Küçük havuzlarda ayakla ezilerek suyu çıkarılır. Ezilen üzümlerin suyuna şıra denir. Şıralar büyük kaplarda toplanır. Daha sonra kazanlara dökülür. Kazanda bir müddet ısıtılan şıraya Pekmez toprağı denilen toprak katılır. Bu toprak sayesinde şıra tatlanır ve berraklaşır. Daha sonra şıra heybelere alınarak süzülür. Süzülen şıra Büyük leğenlerde koyulaşıp kıvama gelinceye kadar kaynatılır. PEKMEZ ÇEŞİTLERİ; Duru pekmez, çalma pekmez, ekşi pekmez, kabaklı pekmez, ayvalı pekmez, pelverde, sündürme, tarhana, köfter. ÜZÜM FESTİVALİ;İlçemiz tarihi ve tabii güzellikleriyle dikkat çeken, kuruluşuyla çok eskilere dayanan bir ilçedir. Tarihimizin ve hatıralarımızın bir parçası hayatımızın vazgeçilmez unsuru olan bağcılığımızı yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak amacıyla 1991 yılından bu yana her yıl eylül ayının ikinci cumartesi günü üzüm festivali kutlamalarımızı gerçekleştirmekteyiz. Bu yıl üzüm festivalinin 14. sü gerçekleştirildi. Küreselleşen aynı zamanda günden güne bir bakıma küçülen bu dünyada en güzel şey birlik, beraberlik, kardeşlik ve dostlukların ebediyen yaşatılmasıdır. Bu bakımdan festivallerin önemi büyüktür. 14. ibradı Kültür, Turizm ve Üzüm Festivali coşku ile kutlandı.İBRADI ileri gelenleri ibradılılar değerli halkının katılımı ile İbradıdan ayrılmış ama gönlü ibradı ile beraber insanlarla vali belediye başkanın kaymakam bölge idari amirleri beraber kutlandı. Festivalde 60 Üzüm üreticisi yarıştı.şöför hüseyin birinciliği kazanarak çeğrek altın ve çeşitli hediyeler sahibi oldu.Katılan her yarışmacıya ödüller dağıtıldı.ibradının geçmişini anlatan fotoğraf sergisi ve yöresel özellikler anlatıldı.dişçi hüseyinin yöresel havaların eşliğinde festival havai fişek gösterileriyle son buldu.

SIRA GELDİ 2008 YILI İBRADI ÜZÜM FESTİVALİNE İBRADININ KALKINMASI İÇİN
İBRADININ İLERİ GELENLERİNDEN, GÜZEL ÇOK MUHTEŞEM BİR FESTİVAL BEKLİYORUZ HAYDİ İBRADI HAYDİ AYDINKENT, HAYDİ ANTALYA HAYDİ KALKINDIRALIM MEMLEKETİMİZİ
2008 ibradı üzüm festivalinde buluşmak üzere
sağlıklıklı kalın esen kalın dosça kalın

SELAM VE SEVGİLERLE M.UZUN *******\\\\\\\\\\<<<<<<££££££££#########$$$${{{