Popüler Yayınlar

13 Şubat 2008 Çarşamba

YAŞLANMAK YAŞLILIKTA YENİLENMEK YAŞLI KALMAK (kendine bakmak bakılmak)YAŞLILIK KORKUSU



Bu korkunun bu kadar histerik olarak günümüz toplumlarının çoğunda büyük oranlarda görülmesinin nedeni daha çok toplumsal koşullanmalardan kaynaklanıyor. günümüz toplumlarında, geçmiştekinden çok çok farklı olarak gençlik ve güzellik kavramlarının pompalanıyor oluşu insanları toplumsal bir histerinin pençesine düşürüyor. "iyi" olanın genç olmak, yüzde kırışıklık saçlarda ak olmaması, yaşlılığın doğal olarak getirdiği herşeyi "kötü" olarak algılamak olgusu ile toplumda yaşlılara(ya da en azından yaşlı görünenlere) verilen önemin azalması gibi etmenler, gençliğin yüceltilmesi vs. tipi aslında son derece "kültürel" olgular bu tip anlamsız bir korkuya yol açıyor.




Oysa geçmişin toplumlarında bunun tersi bir durum söz konusu. yaşlılık bir bilgelik ve saygınlığın göstergesi, doğal evrimin bir sonucu ve tecrübelerinden yararlanılması gerken bir olgunluk çağı, gençliğin ise "delikanlılık" diye türkçede çok güzel bir şekilde ifade edildiği gibi bir toyluk, gelişmemişlik, öğrenim devresi olarak görülüp aslında çok da takdir edilmediği bir dönem olarak görülmesi de eskinin toplumlarına özgü bir anlayış.bugün bu durumda olmamızın nedeni basbayağı içinde yaşadığımız tüketim kültürüdür. mantık da basit elbet; çünkü parası olan büyüklerdir ve büyüklere olmadıkları birşeyi oldurmak için para harcatabiliriz ve bu harcamaların sonu asla gelmez(çünkü sonuç hiç bir zaman %100 başarılı olamaz doğası gereği). bu esriklik kişisel tatminsizliğe sürükler, bu da daha çok tüketime yol açar falan filan, bunları zaten biliyorsunuz. artık yaşlıların önemsenmediği, topluma bir yük olarak görüldüğü bir çağ üstelik bu. bireyselleşme olgusu da, huzurevleri de çağımıza özgü olgular.